İlk Yayın: 28 Ocak 2024 – Güncelleme: 28 Ocak 2024 20:57
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Mersin mitinginde yaptığı konuşmada, Mersin’in kamburlarından kurtulacağını belirterek, “Liman ve lojistik kenti olan Mersin, ayak bağlarını söküp atacak. Yalan belediyeciliğinin 63 günlük ömrü kaldı. Yıkım belediyeciliğinin 63 günlük süresi kaldı. Yozlaşmış belediyeciliğin sonu göründü. Bu şehirde yaşayan hiçbir vatandaşımız ilgisiz ve kimsesiz bırakılmayacak. Herkesin elinden tutacağız” dedi.
Bahçeli, mart ayındaki yerel seçimler öncesi ilk mitingini, ’Cumhur bizim Türkiye hepimizin’ temasıyla Mersin Millet Bahçesi yanındaki alanda yaptı. Konuşmasının başında Mersin’in her şeyden önce tarih, kültür ve ticaret kendi olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Aynı zamanda Mersin kardeşliğin timsalidir. Burada ayrımcılığa yer yoktur, burada aymazlığa geçit yoktur. Mersin’de, Türkiye’mizin her yöresinin kokusu hakimdir. Ne var ki Mersin son 5 yıldır yerinde saymaktadır. Slogan milliyetçiliği, dedikodu belediyeciliği, sosyal medya belediyeciliği, ideolojik ve ilkel belediyecilik anlayışı Mersin’i yorgun düşürmüştür. Kayırmacılık, haksızlık, yolsuzluk ve hukuksuzluk Mersin’in önünü kapatmıştır. Kurulan paravan şirketler kanalıyla belediye imkanlarının nerelere ve kimlere aktarıldığını ve bölücü mihrakların nasıl şımartıldığını biliyoruz. Mersin’den Anamur’a kadar, belediye eliyle peşkeş çekilen işletme, kafe ve restoranları biliyoruz. CHP’li büyükşehir belediyesi bağlanan umutları israf etmiştir. CHP’li büyükşehir belediyesi ile hayal kırıklığı devasa boyutlara ulaşmıştır. Mersinli kardeşlerimi düşünen, dertlerine derman olan, darda ve zorda kalan insanlarımızı sahiplenen, bu kentin lehine taş üstüne taş koyan belediye yönetiminden ortada ne iz ne de eser vardır. Buna karşılık devletin kaynaklarını dağıtan, ittifak ortaklarına bedel ödeyen, devamlı şaibelerle anılan bir belediye anlayışı karşımızdadır. Geride kalan 5 yıllık hüsran döneminin telafisi lazımdır. CHP zihniyeti sınıfta kalmış, hepten çuvallamıştır. Bu nedenle yapamayan gitmeli, yapacak olan gelmelidir. Artık beceriksizlere kapıyı göstermeliyiz. Artık akıntının tersine kürek çekenlere ’uğurlar olsun’ demeliyiz. Gün doğmuş, vakit gelmiştir. Mersin için ümitler yeşermiş, huzur meşalesi yakılmıştır. Mersin bizim Türkiye hepimizindir” diye konuştu.
“Yalan belediyeciliğinin 63 günlük ömrü kaldı”
Alandaki kalabalığa “DEM’lenmiş CHP’ye ’yeter’ diyecek misiniz? Önümüzdeki 5 yıllık sürece ’Serdar’ seçecek misiniz” diye soran Bahçeli, ’Evet’ yanıtını alınca şöyle devam etti:
“İnanıyorum ki Mersin kamburlarından kurtulacak. Liman ve lojistik kenti olan Mersin, ayak bağlarını söküp atacak. Yalan belediyeciliğinin 63 günlük ömrü kaldı. Yıkım belediyeciliğinin 63 günlük süresi kaldı. Yozlaşmış belediyeciliğin sonu göründü. Bu şehirde yaşayan hiçbir vatandaşımız ilgisiz ve kimsesiz bırakılmayacak. Herkesin elinden tutacağız. Önümüzdeki 5 yıl için sizlerden olur ve onay istiyoruz. Herkes tersine giderken, biz Mersin’i daha da büyütmek, daha da geliştirmek arzusundayız. Bu nedenle Cumhur İttifakı’nın birbirinden değerli belediye başkan adayları ile Mersin’in hizmetine talibiz. Mersin Büyükşehir Belediye Başkan adayımız Serdar Soydan’dır. Anamur Hidayet Kılınç, Bozyazı Mustafa Çetinkaya, Çamlıyayla Ali Rıza Genç, Erdemli Mustafa Kara, Gülnar Fatih Öngel, Mut Volkan Şeker, Silifke Sadık Altınok, Tarsus Mahmut Tat, Toroslar Ali Öz’dür. AK Parti’yi temsilen Akdeniz, Aydıncık, Mezitli ve Yenişehir başkan adaylarımız da kısa sürede açıklanacaktır. Bütün belediye başkan adaylarımız sizlere emanettir.”
“Türk ve Türkiye Yüzyılı yürüyüşü inşallah seriye bağlanacaktır”
Türkiye’nin ne geçmişinde ne de geleceğinde zillete yer olmadığını vurgulayan Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Zaman Türkiye zamanıdır, devir Türk devridir. Zemin Türk vatanı, Türk İslam coğrafyalarıdır. Zafer Türk milletinindir. 14 ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimleri, 31 Mart 2024 tarihinde pekişip, Türk ve Türkiye Yüzyılı yürüyüşü inşallah seriye bağlanacaktır. Güçlü yasama, kararlı yürütme, uyumlu belediye diyoruz. Ayırmadan, ayrışmadan, yerelde iktidar, ülkede istikrar iradesindeyiz. Aklın yolu birdir, genelden yerele birlik, ülkemizde yönetimde dirlik, merkezden yerele iktidarı bozmadan, umuda doğru yürüme azmindeyiz. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı varsa, umut vardır, ufuk vardır, huzur vardır, ruh vardır, duruş vardır, milli özlemlere ulaşılmasında da inşallah mukadder olacaktır. Gözlerini açan, bununla da kalmayıp ayağa kalkan dev, Cumhuriyet’in yeni yüzyılına imza atacaktır. Türk milletinin desteğiyle ’Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ivmesi ve itici gücüyle, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefleri birer birer hayata geçecek, hadisata ve tarihin akışına yön verecektir.”
“Ayırmadan, ayrışmadan, Mersin için canla başla çalışacağız” diyen Bahçeli, “Merkezden yerele tek yürek olmuş Mersin için üreteceğiz, geceyi gündüze katacağız. Akdeniz’in pırıltısı olan bu vatan köşesinin çehresini ve çevresini güzelliğini zirvesine taşıyacağız. Mersin bizim Türkiye hepimizindir. Barışmak, kucaklaşmak için fırsat arayan vatandaşlarımı, Türkiye ve Türk milleti olarak değerleri etrafında buluşmak için MHP ve Cumhur İttifakı’na davet ediyorum. Kimler ve hangi karanlık güçler, hangi oyunları tertip ederlerse etsinler, hangi ihanetlerinin içine girerlerse girsinler, bizim irademiz bellidir ve herkesçe bilinmektedir. Türkiye Cumhuriyeti tektir ve üniter bir devlettir. Türk milleti ayrılık kabul etmeyen bir bütündür. Milli devletimiz olan Türkiye Cumhuriyeti, ebedi yurdumuzdur. Al bayrağımız bağımsızlığımız, bağımsızlığımız, egemenliğimizin sembolüdür. Türkçemiz, bizleri bir arada tutan resmi dilimizdir. Türkiye Cumhuriyeti milli varlığını ve birliğini, Cumhur İttifakı’yla koruyacaktır. MHP ve Cumhur İttifakı bu değerleri muhafaza etmeye muktedirdir. Bugün Cumhuriyetimizin siyasi ve hukuki dayanağı olan Misak-ı Milli’nin 104’üncü yıl dönümüdür. Biz bu yemine bağlıyız ve sadığız. İhanet çatısında buluşanların, iş birlikçi odakların mandacı zihniyetlerinin milli davalarımıza husumet besleyenlerin karşısında en büyük güvence 104 yıl önceki milli yemindir. Misak-ı Milli stratejik bir diriliştir ve kendi irademizle sınırlarımızın tekrar belirlenmesine dönük kuvvetli bir karardır” ifadelerini kullandı.